2 Nisan 2018 Pazartesi

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİNİN KALEMİNDEN...




ODTÜ KUŞLARININ İZİNDE: “SON KUŞLAR”*

                Ayla KOŞAL, Ece ALACA, Ekin TOYGUR

          20 yıldır süren araştırmalara göre, kampüsümüzde yaklaşık 234 farklı kuş türü bulunuyor. Peki, onları neden bulamıyoruz? 


        Kampüsümüz, ODTÜ, ekosistemi ve biyoçeşitliliği ile tanınıyor. Ne yazık ki geçmiş birkaç yılda kampüsümüzde bulunan canlıların bazıları arkalarında hiçbir iz bırakmadan yok olup gittiler. Bunlara, Çevrenin Genç Sözcüleri ( ÇGS) ekibi olarak araştırdığımız üç ana kuş da dahil: peçeli baykuş, boz kuyrukkakan ve taş bülbülü. Yıl boyunca, zamanımızın çoğunu bu bulunması zor kuşlar hakkında bilgi toplayarak ve onları nasıl bulabileceğimiz sorusuna yanıt arayarak geçirdik. 


        Çevrenin Genç Sözcüleri, çevreyi korumak üzere bir araya gelen bir grup gönüllüden oluşuyor. Biz, çevresel sorunlara parmak basmak, farkındalık kazandırmak ve okulumuzda daha eğitimli, bilinçli bir toplum yaratmak için çalışıyoruz. İlk başlarda iki kişinin girişimiyle hayat bulan ekip, şu anda gönüllü 9 öğrenci ve 8 öğretmenden oluşuyor. Bu iki kişinin bilgilendirici mücadeleleri sayesinde, birçok öğrenci bu gruptan haberdar oldu. Yalnızca birkaç ay içerisinde mütevazi grubumuz, yaklaşık yirmi kişilik bir topluluğa dönüştü. 


        Kuruluşunun ilk yılında daha çok eğitim ve öğretim ile ilgili olan ODTÜ Koleji Ankara ÇGS grubunun tam olarak belirlenmiş bir amacı yoktu, daha çok kampüsün biyoçeşitliliği ile ilgileniyordu. Üzerinde çalışılan proje, birçok farklı konu başlıklarını kapsıyordu: böcekler, memeliler, balıklar, bitkiler ve tabii ki kuşlar. Fakat, tahmin edebileceğiniz üzere, bu senenin planlaması tek bir tür üzerine, kuşlara, yoğunlaştığı için farklıydı. ÇGS üyeleri yıl boyunca bilgi topladı, kuş gözlemi yaptı ve üç ana hedefimizin, peçeli baykuş, boz kuyrukkakan ve taş bülbülü, izini aramak için plan oluşturdu. Grup üyeleri ilanlar astı, farkındalık yaymak ve okul arkadaşlarımızı çevresel sorunlar hakkında bilgilendirmek için“KAYIP ARANIYOR” posterleri ve sunumlar hazırlandı. 

         ODTÜ Kolej Ankara ÇGS ekibi üyeleri, ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu Başkanı Kaan Özgencil ile çalışmalarını yürütüyor. Özgencil, okul sınırları içerisinde üyelere temel kuş gözlem eğitimi verdi ve kuş gözlemi sırasında giyilen kıyafetlerin çevreyle uyumlu, fazla dikkat çekmeyen renklerde olması gerekliliğini önemle vurguluyor. Bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise, olabildiğince sessiz olmak çünkü gürültü yapmak kuşların ürküp kaçmasına, doğal yaşam alanlarının etkilenmesine sebep olabilir. 


          Kuşlar ve kuş gözlem hakkında bilgi edinmek üzere ÇGS ekibi ilk defa 7 Aralık 2017’de Kaan Özgencil ile bir araya geldi. “234 kuş türü var ODTÜ’de.” diyor Özgencil, Bu da yaklaşık olarak Türkiye’deki kuş türlerinin yarısıanlamına geliyor. Önceki yıllarda daha büyük sayılara ulaşılabiliyordu fakat boz kuyrukkakan, taş bülbülü ve peçeli baykuş gibi kuşların bir daha uğramamak üzere ODTÜ’yü terk etmesi üzerine büyük endişeler ortaya çıktı. Bu üç kuşun diğer ekosistemlerde bol sayıda bulunabilmesine rağmen ODTÜ’deki sayılarındaki düşüş ve nihai yok oluşları büyük bir problem. Bu durum sadece bir grup besin zincirinin yolundan sapmasına sebep olmuyor, aynı zamanda başka besin zincirlerinin ve ekosistemlerin de çoktan bozulduğunun bir göstergesi durumunda. Ek olarak, hepimiz karmanın ne olduğunu, ne yaptığını ve onu hafife almamamız gerektiğini biliyoruz! Bundan dolayı, toplumu bilinçlendirmek için yaptığımız çalışmalar sadece kuşları değil, herkesi, biz dahil, olumlu yönden etkileyecek. 


       California Üniversitesinde yapılan araştırmalara göre, kıtaları çapraz çizgiler halinde kesen toplam 40 milyon mil uzunluğunda ana yollar bulunuyor, yani Dünya etrafında 1600 kez dolanabilecek kadar uzun. Bu yollar insanlar için çok kolay ulaşım imkanları sağlarken göç eden hayvanlar için büyük engeller oluşturuyor. Üniversiteden bir grup bilim insanı, göç eden hayvanların zarar görme ve soylarının tükenmesi riskini ölçmek, değerlendirmek için yola çıktı. 

         “Beklendiği üzere, göç eden hayvanların zafiyetlerinin bölgesel, çevresel, davranışsal ve sınıfsal bağlamlarına göre çeşitlendiğini saptadık,” diye belirtiyor Ekoloji, Evrim ve Deniz Biyolojisi bölüm başkanı, Molly Hardesty-Moore. Araştırmacıların analizi gösteriyor ki; göç eden kuşların sayısı, göç etmeyenlerinkine göre çok daha belirgin bir düşüş yaşıyor. Kuşların sayısındaki bu acı veren düşüş, ODTÜ Kampüsü dahil olmak üzere, tüm dünyada gözleniyor. 

          Önceki senede, 4.8 km’si ODTÜ sınırlarından geçen 14 km.’lik bir yol projesine başlandı. Şimdi ise ikinci bir yol yapımı akıllarda yer etmiş durumda. Bu ve bunun gibi birçok durum, kuşların eskiden beri yaşadıkları alanları terk etmesine ve dolayısıyla biyoçeşitliliğin hızla azalmasına sebep oluyor. Böyle devam ederse, kentleşme, yapılaşma artar ve doğal alanlar yok olursa, insan ırkı da bundan nasibini elbette alacak. 


          Biz Çevrenin Genç Sözcüleri ekibi olarak bizi ve bizden sonraki nesilleri bilinçlendirmek; kuşlarla, ağaçlarla, böceklerle bir bütün içinde daha uzun yıllar yaşayamanın yollarını bulmaya çalışıyoruz. 


          Türk Edebiyatının usta kalemlerinden Sait Faik de yazdığı Son Kuşlar adlı öyküsüyle 1952 senesinden bizlere sesleniyor: “Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.” 
Bizden de söylemesi... 


*Sait Faik Abasıyanık’ın 1952 senesinde yayımladığı öykünün adı. 
Kaynakça: 
Science Daily/ Animal Migrations Blocked by Roads www.hurriyet.com.tr/ 5 Soruda ODTÜ Yolu 
ODTÜ Kuş Gözlem Topluluğu