Buzdan, görünmez camlarla
kaplı kişiliğimin sınırları mıydı eriyen? Kalbimden gelen bu çıtırtılar neydi? Aklımda
yanan bir ampulün ışığı bu kadar yakıcı olamazdı! Kitaplığımın sık sık açtığım
kapağından geliyordu bu çıtırtılar, gıcırtılar. Okuyup bir kenara
koyduğum kitaplar arasında parıldayan bir kitabın ışıltısıydı bu beni yakan. Bir
hayalperestin dünyasına giriş yaptım ve yavaş yavaş el sallamaya başladı bana
Neftali...
Hayalperest, bir şairin, kelime
ustasının hayatını okurlara Neftali adıyla sunuyordu. Kitabı okumadan önce adını
duymamış olduğum Pablo Neruda'nın öz zamanına yolculuk yaparak... Öncesinde, hayallerin,
hele ki gereksiz zamanlarda kurulanların, bizi belli bir yere
ulaştıramayacağını düşünürdüm, şimdi ise anladım ki hayallerimiz bizi mutluluğun
anahtarı olan kalbe götürürmüş. Kitaba dokunurken hayal kurmanın bir zaman
kaybı olmadığını keşfettim. Örneğin matematik problemleri çözerken
kullandığımız mantık bir kum saatinin camı gibiydi, bir çerçeve içinde, fakat
hayaller içindeki kum taneleri gibiydi, her kum saatinin boyuna göre zamanı
farklı ölçen, hep bir araya gelince soyut olan zamanı gözümüzde somut yapan
serbest ruhlar... Tekrar tekrar okurken her bölümü, karakterlere ne kin
besledim de yırtasım geldi sayfaları, kıyamadım, sıktım yumruklarımı. Hakkın
yerini bulduğu yerde kitabı bir bebek gibi atıp tutasım geldi kucağımda.Yine
açsam, yine aynı sayfaları duygularımı aynı tazelikte yaşayarak okurum. Küçük Neftali
ile arkadaş olup onu daha çok tanımayı isterdim fakat bunu da Neruda'nın
şiirlerini okuyarak yapacağım...
Gerçeklik altında
hayaller, hayaller altında gerçekler. Sayfalar üstünde sözcükler, sözcükler
üstünde sayfalar, sayfalarca mecaz anlam. Birazcık saçmalamanın, düşüncelerimizi
serbest bırakmanın bize hiçbir zararı olmadığını fısıldadı bana Neftali. Bana
dokunduğu anda beni de bir hayalperest yaptı ve birbirimizi kendi okyanusumuzda
boğulmaktan kurtardık. Biz onunla donateş oynarız hep, kalbim donduğu anda beni
ısıtır Neftali, bazen ise ben onu dondurur ve kitaptaki yerine geçerim. İşte bu
kısır döngünün sonsuzluğu hayallerimin kilidi...
Azra
GÜRDAL 7-A
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder